Ayvalık’ın
sosyal dokusu ve toplumsal kimliğinde; özellikle son 20-30 yıl içinde çok büyük
farklılıklar oldu. Eskiden; hemen herkesin birbirini tanıdığı, kelimenin tam
anlamıyla ‘kendi yağıyla kavrulan’
küçük bir sahil kasabası iken, 1980’lerden itibaren Türkiye’nin ana eksenindeki
eğilmelerin izleri doğal olarak Ayvalık’ta da kendini göstermeye başladı. Büyük
kentlerdeki yaşama serüvenlerini tamamlayan birçok kişinin emekliliklerinde
yaşayacakları yer olarak Ayvalık’ı seçmesiyle başlayan bu sosyal değişimi, geç
de olsa bu ‘cennet’i keşfeden ‘sermaye’nin,
çocukluğumuzdan bu yana bakir güzellikler olarak birlikte yaşamaya alıştığımız
coğrafyaya akını izledi. Ve her sosyal değişimin beraberinde getirdiği
toplumsal hareketlerle birlikte; giderek Türkiye’nin her yanından, her kesimden
‘göç’ almaya başlayan Ayvalık, artık ‘yeni’
bir Ayvalığa dönüştü.
Teknolojiden
coğrafyaya, insandan yaşam biçimlerine, kişilerden kurumlara kadar, hayatın
herhangi bir alanında, yeni ile eski arasındaki temel sorunsal, bir arada var
olmaya karşı gösterilen dirençtir. Yeni eskiyi hor görür, eski yeniye uyum
sağlayamaz. Ben 1951 yılında Ayvalık’ta doğdum ve organik bağlarımı hala
sürdürdüğüm, baba evimin hala orada olduğu ve yürek olarak her zaman Ayvalıklı
olmuş ve öyle kalacak bir insanım. Ama yine de; gelip gittikçe benim yıllarımın
Ayvalıklıları olan dostlarımdan dinlediğim, paylaştığım, gözlemlediğim bu
değişimlerin bizi ‘eski’ Ayvalık’tan ne kadar uzağa taşıdığı ve bunun iyi mi
kötü mü olduğuna dair bir yorum yapma hakkını kendimde bulamıyorum. Bu hak; inançla,
dirençle Ayvalık’ta yaşamaya devam eden ya da bir süre uzaklaşıp sonra yine
toprağına, denizine geri dönen ve geriye kalan sayıları altı bini aşmayan
Ayvalıklılara ait. O yüzden; yeni dünya ve Türkiye düzeni içindeki yeni Ayvalık
hakkında kulaktan dolma bilgilerden beslenen entelektüel yorumlar yapmak yerine
bu köşede; bildiğim insanları, yaşadığım olayları, yerleri, anıları ve anları
anlatıyorum. Çünkü bunların her birinin; deyim yerindeyse geriye kalan o bir
avuç eski Ayvalıklının da hatırladığı kişiler ve olaylar olduğuna inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder